Davosun artçı sarsıntıları devam ediyor. Türk başbakanın tavrı Ortadoğu halkları üzerinde derin bir etki sağladı. Bu etki bölgedeki halktan uzak yönetimleri kara kara düşündürüyor. Bölgedeki yönetimlerin çoğu kalben Davos tavrından hoşlanmakla birlikte, gövdeleri Şimon Perese daha yakın. Şimdi bunun çelişkisi içindeler. Ama bu çelişki ile daha fazla devam edemezler. Bir karar vermek zorundalar. Tercih yapacaklar nerde durmaları gerektiğine. Bu karar kendi halklarının istediği tarafta olmak zorunda. Aksi halde çok geçmeden kaybederler. Çünkü bu Arap yönetimlerin bel bağladıkları devletler veya güçler, kendi başlarının derdindeler. Hiçbir Arap yönetimi, İsrailin, Avrupanın ve Amerikanın umurunda değil. Bunlar her zaman güçlüden yana olurlar. Her zaman menfaatlerinden yana olurlar.
Türkiye, ABDye 1 Mart tezkeresinde gösterdiği itirazı, Davos tavrı ile taçlandırdı. Davosta İsraile gösterilen tavır, aynı zamanda ABDye karşı bir tavırdır. Bu iki çıkış da Türkiyenin bağımsızlığını gösteren çıkışlardır. Bu çıkışlar, İslam ülkelerinde özellikle halk temelinde Türkiye etrafında bir yüksek sinerji oluşturmuştur. Halklardaki bu uyanış, bölge ülkelerinin yönetimlerini ciddi şekilde etkileyecektir.
Davos çıkışı, psikolojik savaşta atom bombasından daha etkili bir sonuç vermektedir. Müslüman halkları, Türkiye etrafında kenetlemiştir. ABD, işgalci ve emperyalist amaçlarla milyondan fazla insan öldürmüş, trilyon dolarlar harcamış ama Afganlara ve Iraklılara ABD bayrağı taşıtamamıştır. Ama Türkiye, hakkın ve mazlumun yanında duruşuyla bölge halklarının gönlünü kazanmış, Gazzede, Yemende ve birçok merkezde insanlar Türk bayrakları ile sokaklara dökülmüşlerdir. Bu durum büyük geleceğin işaretleridir.
Günümüzde savaşlar, teknolojik silahlarla, güdümlü füzelerle, atom bombaları ile ve dehşet politikaları ile kazanılamıyor. Bunun en bariz örnekleri Afganistan, Irak ve Filistindir. O ülkeleri işgal edenlerin sahip oldukları silahlar artık sahiplerine dönmektedir.
İletişim teknolojilerinin sayesinde günümüzün savaşları gönülleri kazanma savaşına dönüşmektedir. Davos bu yönü ile büyük bir örnektir. Bu tavırla İsrailin Dünya kamuoyuna verdiği masum kisvesi düşmüş, Şimon Peresin yüzündeki zalim gerçek, dünya aleme gösterilmiştir.
Davos çıkışı kendi başına elbette son derece anlamlı ve değerlidir. Bazıları geç kalsalar bile muhalefet partilerinin, başbakana verdiği destekte kıymetlidir. Ancak Davos tavrını gerçek bir zafere ve başarıya dönüştürmemiz gerekiyor.
CHP lideri Deniz Baykal soruyor. Gazzede çocukları ve sivilleri vuran İsrail pilotları Konyada eğitilmiyor mu? Bu soru ve eleştiri son derece yerinde ve haklı. Bu soruyu CHP liderinin sorabilmesi de güzel bir gelişme. Türkiye, İsraille olan askeri, siyasi ve ticari ilişkileri masaya yatırmalı. İsrailin anladığı dilden hareket etmeliyiz. Ankara bunu yapmadığı takdirde, Davosun İsrail üzerinde oluşturduğu psikolojik hava, kısa zamanda dağılır. Türkiye de bölge ülkeleri üzerinde oluşturduğu siyasi üstünlüğü bir süre sonra kaybedebilir. Bu da halkların umutları ile oynanması anlamına gelir. Türkiye barış için gösterdiği tavrı somut adımlarla sürdürmeli. Bölgedeki siyaset ve söylem üstünlüğünü güçlendirerek muhafaza etmeli.
Türkiye bunu yaptığı zaman Batıdan uzaklaşmış olmaz. Aksine Türkiyenin Batıdaki değeri ve gücü daha da artar. İsrail ve bölge ülkeleri arasındaki arabuluculuk niteliği de zayıflamaz, güçlenir. Hiç dert etmeyelim İsrail ise Türkiyeye bundan böyle yalancıktan değil, gerçekten saygı duymaya başlar. Çünkü İsrailin şimdiye kadar Türkiyeye saygı duyduğunu ve Davosla birlikte bunun sarsıldığını söylemek saptırma ve hurafeden ibaret. İsrail şimdiye kadar Türkiyeyi sadece tepe tepe kullanmıştır. Türkiye, İsraile yaptırım uygulamalıdır. Ankara, elinde bulundurduğu kartları değerlendirmelidir.
Türkiye özüne dönüyor. Türkiye kendisi olmaya çalışıyor. Türkiye tarihini hatırlıyor. Parlak geçmişi ihya etmeye çalışıyor. Kaderin cilvesine, Mevlanın lütfuna bakın ki bölge halkları ve ülkeleri de aynı beklenti içindeler. Geride kalan yüzyılın acı tecrübesi Türkiyeye de Ortadoğuya da çok şey öğretti.
Şimdi, tarihin öğrettiklerinden ders çıkarma ışıklı geleceği hazırlamak için işe koyulma zamanı. Kolay gelsin. 04.01.2009