- 01:33Hira Tatlısı En Özel Tatlı Denediniz mi?
- 00:46Pizzanın böylesini denediniz mi?
- 21:29Osmanlı Bandırma Tatlısı
- 01:56Görünce şaşıracaksınız Sizi şaşırtacak tarifler
- 00:48Zeytinyağlı Yaprak Sarması Ustalardan Tarifler
- 01:42Böylesi Görülmedi Ustalardan Gül Tatlısı
- 19:48Yumuşacık Poğaça Denediz mi?
- 23:43Garnitürlü Pilav Tarifi Denediniz mi?
- 22:59Muhteşem Bir Çikolatalı Tart Ne Dersiniz?
- 15:42NATO'dan 'Zeytin Dalı Harekatı' açıklaması
- Altın175,132
- BIST110.932
- Dolar4,0581
- Euro4,9812
- Euro/Dolar0.00
- Sterlin5,6966
- İstanbul16 °C
- Ankara11 °C
- İzmir18 °C
- Konya7 °C
- Adana15 °C
- Antalya18 °C
- Diyarbakır11 °C
- Bursa14 °C
- Kayseri4 °C
- Kocaeli8 °C
- Şanlıurfa14 °C
- Gaziantep11 °C
- İçel19 °C

Araştırmacı Yazar Altan Tan, PKKnın son saldırılarının arkasındaki gerçekleri kanalahaber.comdan Mehmet Topraka değerlendirdi.
· Eylemlerin bir kısmını PKK yapıyor, bir kısmını PKKya yaptırıyorlar, bir kısmını ise başkaları yapıyor, faturayı oraya kesiyor.
· Kürtlere şu söyleniyor: Kimliğin mi, miden mi?. Bu çok ayıp bir şey. Kürtler ekonomik refah içinde yaşamak da istiyor, kimliklerinin verilmesini de istiyor.
· Gücü olup da kullanmayanlar Amerika ve İngiltere. Suçlanması veya talepte bulunulması gereken güçler bunlar olmalı. Halk arasında bir laf var, Eşeğini dövemeyen, semerini döver. Adamın eşeğe gücü yetmiyor boyuna semere vuruyor.
Araştırmacı Yazar Altan Tana Ayvalıkta Türk-Kürt çatışmasının neden çıkarılmak istendiğini, Aktütün saldırısıyla PKK ve onun arkasındaki odakların ulaşmak istedikleri hedefleri, Barzaninin PKKya destek verip-vermediğini, Türkiyedeki Kürtlerin Barzaniye yaklaşımlarını, Kuzey Iraktaki Türkmenlerin Barzaniden baskı görüp-görmediğini ve Diyarbakır Belediye Başkanlığına aday olup-olmayacağını sorduk.
TÜRK-KÜRT KARŞITLIĞINI DARBE ÖZLEMİNDE OLANLAR İSTİYOR
Ayvalıkta çıkan olayların esas amacı Türkiyede halkı birbirine düşürmek, Türk-Kürt ayırımını keskinleştirmek ve çıkan bu kaos ortamında mevcut yönetimi değiştirmek, iktidarı alaşağı etmek ve Türkiyede Suriye ve Saddam dönemi Iraktaki Baas rejimi benzeri askeri bir diktatörlük kurmak. Tabi bu çok tehlikeli bir oyun. Kan üzerinden hesap yapmak haince bir davranış.
- Türkiyede bir Türk ve Kürt çatışması mümkün mü?
Son 30 yılda gerçekleşen olaylarda 40 bin insan hayatını kaybetmesine rağmen Allaha çok şükür- halk arasında Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışmaları olmamıştır. Bu Allahın milletimize büyük bir lütfüdür. Milletin sağduyusu sayesinde bu gerilimden uzak durulabilmiştir. Fakat bu bizi rehavete kaptırmamalı. Tarihte hiç olmayacak hadiselerin bile, bir saat gibi kısa bir sürede vuku bulduğu görülmüştür. 50 sene, 100 senede olmayan bir şey Allah korusun- birden oluverir. Türkler, Kürtler ve Ermeniler 1300 yıl barış içinde beraber yaşamışlardır. Ama I. Dünya Savaşının fitne ortamında birbirlerine girdiler. Bu durum hepsinin kaybetmesine sebep olmuştur. Bundan ötürü Bugüne kadar olmayan, bundan sonra da olmaz demek kesinlikle bir rehavettir. Ama bu milletin inancı, kültürü ve asaleti en büyük güvencedir. Ona güvenmek lazım ama tedbiri de elden bırakmamak lazım.
BİRİLERİ TÜRKİYENİN BEYNİNE, KALBİNE KURŞUN SIKIYOR
- Bu provokasyonlara karşı nasıl tedbirler almalı?
Bizim gibiler Türkiyeyi ayağa kaldırmak isterken, birileri ise Türkiyenin ayağına kurşun sıkmaktadır. Hatta o ayağına kurşun sıkma yetmeyince, yüreğine, beynine kurşun sıkıyorlar. Türkiye bu oyunlar karşısında demokratikleşme çabalarına destek vermelidir.
- Terör olayları neden arttı?
Türkiye demokratikleşme yolunda ilerlerken içeriden ve dışarıdan bir takım odaklar PKKyı araç olarak kullanarak ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek istiyorlar.
EYLEMLERİN BİR KISMI PKKYA YAPTIRILIYOR
- PKKnın yeni stratejisi nedir?
PKKnın eylemlerini üç aşamada değerlendirmek lazım. Bu eylemlerin bir kısmını PKK yapıyor, bir kısmı PKKya yaptırıyorlar, bir kısmını ise başkaları yapıyor faturayı oraya kesiyor. Bu üç eylem tarzının amacına baktığımızda iç ve dış siyaset kavgasının olduğunu görürüz. Dış siyaset kavgası için ABD-İran örneğine bakalım. ABDnin İran üzerinde hesapları var. Bu doğrultuda Türkiyenin desteğini istiyor. Türkiye buna yanaşmadığı vakit, uzlaşmaya zorlamak için bazı eylemler yapıyor. İç siyaset kavgasını ise 12 Eylül üzerinden örnekleyelim. 12 Eylül Darbesine kadar her gün Türkiyede 10un üzerinde insan öldürülüyordu. 12 Eylül Darbesinin gerçekleştiği gün ise bir tek pat pat tabancası bile patlamıyor. Halktan 1 milyon adet de silah toplanıyor. 12 Eylül sürecini hazırlayan örgütlerin büyük çoğunluğunun darbe için uygun zemini hazırlamak için Ankaradan yönlendirildiği ortaya çıkıyor. Bugün de birileri bu terör olaylarını bahane göstererek askeri vesayet rejimini kurmak istemektedir. Fotoğrafın tamamına bakılmadığında PKKnın yaptığı eylemler sağlıklı değerlendirilemez.
AK PARTİ DEMOKRASİYİ AĞIRDAN ALDIKÇA KÜRTLERDEN OY KAYBEDİYOR
- PKKnın gerçekleştirdiği terör eylemlerine bölge halkı nasıl tepki veriyor?
Bölge halkı kesinlikle bu kaos ortamından rahatsız. Bu kavgadan bıktı. Bu işin mutlaka çözülmesini istiyor. Kısaca şunu istiyor, demokrasi olsun, refah olsun. Ak Partinin bölgede en fazla oy alan parti olmasının sebebi de bu. Bölge halkının bu arzusunu Ak Partinin bazı kurmayları yanlış okudu. Efendim Kürtler DTPye %24, bize ise %54 oy verdiler. O halde bunlar Kürt kimliğini istemiyorlar, Kürt kimliğini isteyenler DTPye oy verdi. Refah isteyenler ise bize oy verdi. O halde biz Kürt etnik kimliği ile demokratikleşme sürecini askıya alalım. Buna zaten gerek yok. Biz sadece bölgeyi ekonomik yönden kalkındıralım dediler. Ak Partinin en büyük yanılgısı da burada oldu. Ak Parti demokrasiyi askıya alıp, askere yaklaştıkça bölgede oy kaybetmeye başladı.
Kürtlere şu söyleniyor: Kimliğin mi, miden mi?. Bu çok ayıp bir şey. Kürtler ekonomik refah içinde yaşamak da istiyor, kimliklerinin verilmesini de istiyor. Şu yaklaşım şekli de çok yanlıştır. Dinin mi, dilin mi? Yani ya "dindar ol, boş ver bu Kürtlüğü, dili ya da dini bir yana bırak dilinin peşine düş. Kürtler ne dinlerinden, ne de dillerinden vazgeçmek istemiyorlar. Bu istekleri bir bütün olarak görmeyip, birini kabullenip diğerini dışlamak ahlaksızca bir yaklaşımdır.
EŞEĞİNİ DÖVEMEYEN, SEMERİNİ DÖVER
Türkiyede şöyle bir yanlış anlayış var: Efendim Barzani, PKKyı besliyor, büyütüyor. Kuzey Irak topraklarından Türkiyeye saldırtıyor. Onun için öncelikle Barzaniye büyük bir ders verilmesi lazım. Bu lafları söyleyenler ya bu konuları hiç bilmiyorlar ya da kasıtlı olarak konuyu saptırıyorlar. Acaba bu insanlar hayatlarında kaç defa Kuzey Iraka gittiler? Ben 15-20 gün önce Erbil, Kerkük, Süleymaniyeyi gezdim. Kürt ve Türkmen partilerinden çok sayıda üst düzey yetkililerle görüştüm. Geçmişe baktığımızda Barzani ve Talabani arasındaki çatışmalarda 3500 kişi ölmüş. Türk ordusu ile Barzani kuvvetlerinin ortaklaşa PKKya karşı yürüttüğü harekatta ise Barzaninin kuvvetlerinden binlerce insan ölmüş. Türkiye Cumhuriyetinin şu an Doğu ve Güneydoğu bölgesinde 250 bin asker, 50 bin korucu ve 50 bin polis olmak üzere 350 bin güvenlik mensubu var. Daha dün Tuncelide askerler saldırıya uğradı. Tunceli, Irak hududuna 400 km uzaklıkta. Karsta ve Vanda olaylar oluyor. 350 bin kuvvetle halledemediğiniz sorunu, siz Barzaniye "bütün işini gücünü bırak, bütün Peşmergelerini topla git Kandili bas hallet" diyorsunuz. Siz Barzaniden isteklerde bulunuyorsunuz ama Irak Anayasasında yeri olan Yerel Kürt Bölgesini tanımıyorsunuz. Amerika ile resmi, gayr-i resmi mücadele içinde olan İran bile ABDnin işgali altında olan Kuzey Iraktaki Erbilde konsolosluk açabiliyor ama Türkiye burada resmi olarak yok. Bununla yetinmeyip biri ülkenin cumhurbaşkanı olan diğeri ise bölgesel hükümetin başkanı olan Kürt yöneticilere aşiret reisi, postal yalayıcısı diyorsunuz. Hem bunları diyeceksiniz hem de kalkıp benim 350 bin güvenlik gücüyle yapamadığımı sen git yap diyeceksiniz. Irak yönetimini de suçluyorlar. Irak yönetimi Bağdatın güvenliğini sağlayamıyor, Kandile nasıl gidecek? Bu tabloda gücü yeten güç ABDdir. Gücü olup da kullanmayanlar Amerika ve İngiltere. Suçlanması veya talepte bulunulması gereken güçler bunlar olmalı. Halk arasında bir laf var, Eşeğini dövemeyen, semerini döver. Adamın eşeğe gücü yetmiyor boyuna semere vuruyor. Neye vurduğunuza bakın, kimi muhatap tuttuğunuza bakın.
Devamı yarın.



