- 01:33Hira Tatlısı En Özel Tatlı Denediniz mi?
- 00:46Pizzanın böylesini denediniz mi?
- 21:29Osmanlı Bandırma Tatlısı
- 01:56Görünce şaşıracaksınız Sizi şaşırtacak tarifler
- 00:48Zeytinyağlı Yaprak Sarması Ustalardan Tarifler
- 01:42Böylesi Görülmedi Ustalardan Gül Tatlısı
- 19:48Yumuşacık Poğaça Denediz mi?
- 23:43Garnitürlü Pilav Tarifi Denediniz mi?
- 22:59Muhteşem Bir Çikolatalı Tart Ne Dersiniz?
- 15:42NATO'dan 'Zeytin Dalı Harekatı' açıklaması
- Altın175,132
- BIST110.932
- Dolar4,0581
- Euro4,9812
- Euro/Dolar0.00
- Sterlin5,6966
- İstanbul17 °C
- Ankara13 °C
- İzmir19 °C
- Konya12 °C
- Adana23 °C
- Antalya24 °C
- Diyarbakır17 °C
- Bursa17 °C
- Kayseri9 °C
- Kocaeli16 °C
- Şanlıurfa17 °C
- Gaziantep18 °C
- İçel22 °C

Polisin Taksim'de orantısız güç kullandığını ifade eden Demirtaş, yaşanan hadiselerden hükümetin sorumlu olduğunu dile getirdi.
Hükümetin halka muhalefet alanı bırakmadığını savunan Demirtaş, "İnsanlar eğer sokakta konuşarak seslerini duyuramıyorlarsa, televizyonlarda konuşarak seslerini duyuramıyorlarsa, mitinglerde basın açıklamalarında konuşamıyorlarsa ya dağa çıkarlar ya da şehirde şiddet yoluna başvururlar. İnsanları dağa çıkaran politikalar tam da bu yasakçı politikalardı işte. İnanın ki İstanbul'da dağlar olsa şimdiye kadar birkaç genç dağa çıkmıştı." dedi.
Cigerxwin Kültür Merkezi'nde gazetecilerle bir araya gelen Demirtaş, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Taksim Gezi Parkı'nda meydana gelen olaylarda halkın gösterdiği direnişin meşru olduğunu söyledi. Bazı yasal düzenlemelerin acil olarak yapılması gerektiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Gösteri hakkı, ifade özgürlüğü, miting yapma hakkı, yürüyüş yapma hakkı. Yani barışçıl yürüyüş ve gösterilerin kesinlikle özgür olması lazım. İnsanlar eğer sokakta konuşarak seslerini duyuramıyorlarsa, televizyonlarda konuşarak seslerini duyuramıyorlarsa, mitinglerde basın açıklamalarında konuşamıyorlarsa ya dağa çıkarlar ya da şehirde şiddet yoluna başvururlar.
İnsanları dağa çıkaran politikalar tam da bu yasakçı politikalardı işte. İnanın ki İstanbul'da dağlar olsa şimdiye kadar birkaç genç daha çıkmıştı. Oradaki zulümden birkaç günlük faşizmden biri yola çıkarak baksanız gençler dağa çıkmıştı şimdiye kadar."
Bundan sonraki süreçte anayasal düzenlemeler şart
Demirtaş, gelecek hafta içinde 'yol temizliği' dedikleri yapılması gereken reformları kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Atılması gereken adımlarla ilgili çalışmaların tamamlandığını kaydeden Demirtaş, "Bu yasal reformlar kısa sürede yapılırsa yeni anayasayı yapmak daha kolay olur. Yeni Anayasa'da nelerin yapılması gerekiyor, o ayrı bir konu. Onu belki daha sonraki günlerde uzlaşma komisyonun alacağı son karara göre yeniden biz açıklayacağız. Anayasada neler acil olması gerekir bir kez daha kamuoyuna deklere edeceğiz." dedi.
Yeni yapılacak boğaz köprüsüne 'Yavuz Sultan Selim' isminin verilmesini de eleştiren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yeni yapılacak 3. Boğaz Köprüsünün tartışmalarına bakın kafa yapıları aşağı yukarı ortaya çıkıyor. Ben yaptım, ismini koydum oldu bitti. Sanırsınız ki yeni torunu olmuş çocuğuna isim koyma hakkı kendisine ait, 'ismi Yavuz Sultan Selim' olsun' diyebiliyor. Olabilir mi böyle bir şey?
Bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir meseledir. Gerçekten de bu konuda demokratik bir yaklaşım sergiliyorsanız üçüncü köprü yapılsın mı yapılmasın mı bununla ilgili İstanbul'da bir referandum yapın. Hadi referandumdan 'evet' çıktı. İlla bir isim koyacaksanız kendi aranızda aile içi bir isim bulmak yerine onu da halka bir sorun bakalım."
Geri çekilme temmuzda tamamlanacak
Geri çekilmenin en geç temmuzun ortasında sonlanacağını dile getiren Demirtaş, "Artık ikinci aşama dediğimiz demokratik reformlar, anayasal süreç olacak. Öcalan'ın durumu, pozisyonu. Biliyorsunuz hala avukatları tutuklu. Avukatlarıyla ailesiyle görüşemiyor. Sadece arada bir adaya giden BDP ve devlet heyetiyle görüşüyor. Bütün bunların değişmesi gerekiyor." diye konuştu.
CİHAN



