İç güvenlik reform paketi ve iş güvenliği yasası hakkında bilgiler veren Davutoğlu'nun konuşmasında satır başları:

Bizim siyasetimiz 'vicdan siyasetidir'

İster siyaset olsun, iç siyaset, ister dış siyaset, ister bölgesel siyaset olsun, ister küresel siyaset, ister ekonomik alan olsun, ister kültürel ya da siyasal bizim siyasetimizin eğer bir tanımı olacaksa o vicdan siyasetidir.

İnşallah Türkiye ile Irak arasında 2009'da kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mantığıyla toplanan ortak kabine toplantısının bir yenisini, 24-25 Aralık tarihlerinde Türkiye'de gerçekleştireceğiz.

Cesaretin varsa orada söyle Bahçeli

Bahçeli ‘ihanet’ kelimesini çok rahat kullanıyor, kim kime ihanet ediyor? Tek parti dönemine sahip çıkmak size mi kaldı? Milletin bir kesimine ‘ur,çıban’ diye bakan anlayış bitmiştir.

Gerçek milliyetçiler tek parti dönemini kabul etmez. Bahçeli’ye meydan okuyorum. Tunceli bu ülkenin bir parçası. Söylediklerinizi Tunceli’de söyleyin cesaretiniz ve yüreğiniz varsa?  O gün öldürülenler vatan hainidir deyin. Bakalım Tunceli’ye girebilecek misiniz? Ben 1 sene,10 sene, 100 sene sonra Tunceli’ye olacağım. İçinde Pir geçti diye şehirlerin isimlerinin yasaklanmasını savunacak mısınız? Elaziz, Diyarbekir adları nasıl değiştirildiyse Dersim adı da öyle değişti.

Ayrımcılığa hep karşı koyduk

Biz hiçbir zaman herhangi bir etnik ve mezhebi grubu diğerine karşı desteklemedik. Mezhepçilik ve etnik ayrımcılık fitnesine hep karşı durduk, dik durduk. Fakat kime karşı çıktık  Hangi etnik kökenden, hangi mezhepten, hangi dinden olursa olsun zalimin de karşısında kararlı şekilde durduk, durmaya devam ederiz.

Ortadoğu bütünleşmelidir

Ekonomi üzerinden, sınırlara saygı göstererek, bütün Ortadoğu'nun birbirine entegre olmasını, birbirine bütünleşmesini istiyoruz. Rüyamız, hayalimiz bu. Eğer Beşşar Esad bizi dinleseydi Halep de böyle olacaktı. Refah içinde olacaktı. Yıkım içinde değil.

Kıbrıs meselesi

(Güney Kıbrıs Rum yönetimi) Müzakereyi iyi niyetli yürütürlerse iyi niyetli muhatap bulurlar ama müzakereleri uzatıp bu arada Kıbrıs'ın güneyinde, Kıbrıslı Türklerin de hakkının olduğu alanlarda petrol, doğalgaz arayıp buradaki doğal kaynakları tekellerine almaya kalkarlarsa bilsinler ki buna da izin vermeyiz. Doğu Akdeniz aynı zamanda bizim denizimizdir, Akdenizi bize kimse kapatamaz.

Artık el öpecek olan devlettir

Davutoğlu, Tunceli'de bir yaşlının elini öpmek istediğini belirterek, "Ne haddimize, bizden yaşlı birine, bir dedeye el öptürmek. Ben de mukabele ederek onun eline sarıldım. Doğal olarak gelişmiş olan o resmin simgesi şudur; bundan sonra, kimse bizim önümüzde diz çökmeyecek.

Kimse devletin önünde diz çökmeyecek. Kimse devleti temsil eden kişilerin ellerini öpmeyecek. Çünkü bundan sonra amir olan millettir, memur olan devlettir. El öpecek olan devlettir" dedi.

MİT'i yedirmeyiz

Milli İstihbarat Teşkilatımız bir devlet kurumu olarak bütün milletin hizmetindedir. Ben de ona talimat verirken hiçbir zaman herhangi bir parti ya da guruba karşı bir tutum alması talimatı vermem. Onların devlet ahlakı da bunu yapmaz zaten ama dış güvenlik, iç güvenlikle ilgili tehditler konusunda görevini yapar.

7 Şubat'ta MİT'e dönük operasyonun arkasında kimler varsa, bu iddiaların arkasında da o çevrelerle CHP işbirliği var. Biz de MİT'i veya harhangi bir kurumumuzu böyle bir işbirliğine kurban etmeyiz."