Kanal A'da yayınlanan Mehmet Toprak'ın moderatörlüğünü yaptığı 'A Politik' programına konuk olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener ve Diriliş Postası Ankara Temsilcisi Saim Tut, yıllar sonra normalleşme sürecine gidilen Türkiye-İsrail anlaşmasının detaylarına dair değerlendirmelerde bulundu.

İşte programdan önemli satırbaşları:

Türkiye-İsrail anlaşması nasıl değerlendirilmelidir?

Türkiye-İsrail anlaşmasında gözetilen ilk şeyin Gazze'ye yardım götürülmek olduğunu ifade eden İhsan Şener, "Filistin halkı için önemli bir süreç İsrail'le olan mücadele süreci. Burada Türkiye başında beri Filistin'in bağımsız bir devlet olmasının yanında durdu. İsrail de kuruluşundan bu yana Filistinlilerle ilgili çok ciddi bir zulüm sergiledi.

Mavi Marmara aslında oradaki ciddi kuşatmayı yarmak adına sivil bir inisiyatifti. İsrail o zamanki "terör algısıyla" uluslararası sularda 10 vatandaşımızın ölümüne sebep oldu. 
Bu olayın ardından bir müddet sonra İsrail özür diledi. Tazminat da ödeyeceğiz dedi. Ama Türkiye bunlara razı olmadı. Bu kadar uzun süre geçmesinin tek bir sebebi vardır. Gazze'deki insani dramın sona erdirilmesi. Bütün mücadele yıllar içinde bunun için gerçekleşti. 

Ve İsrail sonunda Türkiye üzerinden Gazze'ye yapılacak olan insani yardımların tereddütsüz Gazze'ye ulaşacağını, orada insani açıdan ne ihtiyaç varsa karşılanacağına dair mutabakatı imzaladıktan sonra ancak İsrail'le Türkiye arasındaki ilişkiler normalleşme sürecine girecek.

Devletler arasında ebedi dostluk veya ebedi düşmanlık olmaz. Bizim Türkiye'nin ve taraf olduğumuz insan grupların, devletlerin çıkarı varsa onun yanındayız ama çıkarımız yoksa karşısında oluruz. Türkiye'nin İsrail'le olan normalleşme sürecinin bir kaç noktası var. Bizim için en önemlisi Gazze'nin nefes almasıdır.

Diğer, ticari hususlar veya diğerleri olayın başka boyutudur. Gerçekten yüreğimizi sızlatan ablukanın gevşetilmesi ve oraya gidecek bütün insani yardımların ulaşacak olmasıdır. Bayram günü yardımlarımız inşallah Gazze'ye ulaşacaktır. Bizim için önemli olan da budur" şeklinde konuştu. 

Mavi Marmara tazminatının ödenmeyeceği veya anlaşılacağı iddiaları doğru mu?

Mavi Marmara olayının ardından İsrail'in özür dilemekle birlikte tazminat ödemeyi de kabul ettiğini ve bunu ne şekilde gerçekleştirdiğinin bir önemi olmadığını vurgulayan Şener, "Mavi Marmara olayından sonra İsrail devleti, siyasi hayatında ilk defa bir devletten yaptığı hata üzerine özür dilemiştir, kaybolan canlar üzerine tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

Parayı ne şekilde verecek olursa olsun 20 milyon dolar para vermeyi tazminat olarak taahhüt etmiştir. 

İsrail uluslararası sularda yaptığı bu korsanlık, terörizm, İsrail devleti tarafından kabul edilmiş bundan dolayı özür dilenmiştir. Özürün bir gerekçesi vardır uluslararası hukukta. Eğer özür dilerseniz tazminat ödemeyi kabul edersiniz. Tazminatın nasıl ödeneceği bizim sorunumuz değildir" şeklinde konuştu.

KANALAHABER.COM/ÖZEL İÇERİK