- 01:33Hira Tatlısı En Özel Tatlı Denediniz mi?
- 00:46Pizzanın böylesini denediniz mi?
- 21:29Osmanlı Bandırma Tatlısı
- 01:56Görünce şaşıracaksınız Sizi şaşırtacak tarifler
- 00:48Zeytinyağlı Yaprak Sarması Ustalardan Tarifler
- 01:42Böylesi Görülmedi Ustalardan Gül Tatlısı
- 19:48Yumuşacık Poğaça Denediz mi?
- 23:43Garnitürlü Pilav Tarifi Denediniz mi?
- 22:59Muhteşem Bir Çikolatalı Tart Ne Dersiniz?
- 15:42NATO'dan 'Zeytin Dalı Harekatı' açıklaması
- Altın175,132
- BIST110.932
- Dolar4,0581
- Euro4,9812
- Euro/Dolar0.00
- Sterlin5,6966
- İstanbul19 °C
- Ankara18 °C
- İzmir21 °C
- Konya15 °C
- Adana26 °C
- Antalya27 °C
- Diyarbakır20 °C
- Bursa21 °C
- Kayseri14 °C
- Kocaeli20 °C
- Şanlıurfa21 °C
- Gaziantep20 °C
- İçel23 °C

ABD vesayetinden büyük ölçüde kurtulmasının ardından Yeni Türkiye, İMF’ye olan borçlarını kapatmış ve 2013’ün baharıyla birlikte yeni bir bahara girmiş, devasa ihaleleri art arda yapmaya başlamıştı. İstanbul’a 3. köprü, 3. Havaalanı bunlardan ikisiydi. Kanal İstanbul için de hazırlık yapılıyordu. Ankara BM, AB, NATO gibi uluslararası örgütlere yüksek perdeden kafa tutmaya, bunları acilen değişime zorlamaya başlamıştı. Üstelik bu konuda yalnız da değildi. Hem doğudan hem de batıdan önemli devletler de destekliyordu.
Türkiye öncülüğünde çeşitli bölgesel ittifaklar kurulması için adımlar da atılmaya başlandı. Dışarıda bütün bu büyük projeleri yürütürken Ankara’nın, gözünün arkada kalmaması gerekiyordu. Bu nedenle Kürt meselesinin çözümü için güçlü bir irade ortaya konuldu. Demokrasinin daha da kökleşmesi için sıralı paketler çıkarılıyordu. Siyasi istikrar, ekonomik kalkınmayı getiriyor, bu ikisi ise Yeni Türkiye’nin dünyadaki gücünü ve prestijini yükseltiyordu.
Bu güzel gelişmeler ilk olarak 2013’ün Mayıs ayındaki Reyhanlı saldırısı ile gölgelenmek istendi. Suriye bahanesiyle Hatay merkezli bir kaos planı devreye sokulmaya çalışıldı. Ancak bu tutmadı. Reyhanlı tutmayınca 20 gün sonra Gezi provokasyonları başlatıldı. Eşzamanlı olarak Mısır’da da seçilmiş ilk Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi’nin de devrilmesi için kitlelerin sokağa dökülmesi sağlandı.
Mısır’daki darbe girişimi amacına ulaştı. Ancak Türkiye’deki darbe teşebbüsü başarılı olamadı. Gezi’de başarılamadığı için 17 Aralık’la birlikte ikinci perde sahneye sürüldü. Gezi’de toplumun “çevre” hassasiyeti üzerinden yürütülmüş ama başarıya ulaşamamış olan kampanya 17 Aralık sürecinde toplumun “rüşvet ve yolsuzluk” hassasiyeti ile sahneye sokuldu. 2013'ün Haziran ayında Mısır'da ve Türkiye’de eşzamanlı darbe girişimi yaşanmıştı. Bu defa Türkiye’deki 17 Aralık süreci ile eşzamanlı olarak Ukrayna’da da AB ile Rusya’nın savaşı başlatıldı. Adı geçen ülkelerin halkları arasında çıkarılan ayrışmalar çatışmaya dönüştürülmek isteniyordu. Nitekim bunu Mısır’da ve Ukrayna’da başardılar. Türkiye’de tam başaramadılar.
Türkiye’deki son darbe teşebbüsü de, eski darbeler ve darbe girişimleri gibi aynı odaklardan güç alıyor. Son darbe teşebbüsünün ilham kaynağı, yönlendiricisi ve destekçisi İsrail’le sıkı bağları olan Neocon camiası. AB ise Türkiye içindeki darbe girişimcilerine umut, destek ve cesaret veriyor. Dolayısıyla son darbe girişimi uluslararası bir plan çerçevesinde sahneleniyor. O nedenle planı içerde uygulayan oyuncular ve onların başı, sık sık ABD ve Avrupa’ya göz kırpan açıklamalar yapma gereği duyuyor.
Darbeci paralel yapının Amerika’daki başı, "Olan şeyler Türkiye'ye de kaybettiriyor. ABD'nin bakışına AP'nin bakışına olumsuz şekilde aksedecektir" diyecek kadar, kendini AB ve ABD adına konuşmaya yetkili sayabiliyor. Kendini uluslararası bir siyasi aktör gibi görebiliyor.
Kendisini yanlış yere körü körüne desteklediği için “binlerce ailenin evine ateş düşüyor” olmasını hiç umursamadan başka başka destekçi grupları “cepheye sürüp” kendisinin şahsi hırsları uğruna onların da mahvolmasını isteyebiliyor.
Toplumun kutsal değerlerinin kalın bir tevazu kılıfı içinde kişisel hırs ve ihtiraslara alet edilmesi kadar kötü ve tehlikeli bir durum olamaz. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, "Din, hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder" demişti. Ne yazık ki şahısların takiyye anlayışına sarılı kuruntuları, hırsları ve öfkeleri, mukaddes bir görev gibi sunularak binlerce iyi niyetli ama düşüncesiz insanın zayi olmasına sebep oluyor. On binlerce insan, beyinleri merkezi bir bilgisayara bağlanmış gibi aynı “yanlış” tepkiyi verebiliyor. Yüce yaratıcının “Düşünmüyor musunuz?” “Akletmiyor musunuz?” uyarılarına rağmen, Kur’an’a karşı Kur’an, İslam’a karşı İslam mantığı ile topluluklar güdüleniyorlar.
Efsunlanmış paralel zihniyetin anlayışına göre, Mısır’da İslam ve onur mücadelesi veren İhvan-ı Müslimin makbul değil. Afganistan’da Haçlı işgaline karşı cihat eden Taliban terör örgütü. Siyonist işgale karşı Filistin’de topraklarını savunan Hamas terörist. Türkiye’de 90 seneden beri zulüm gören inançlı kesimlerin rahatlaması ve ülkenin demokratikleşmesi için her türlü saldırıya ve iftiraya karşı mücadele eden Ak Parti iktidarı da darbeyle indirilmesi gereken yok edilmesi gereken El Kaide kadar tehlikeli bir parti.
İhvan-ı Müslimin, Taliban, Hamas, El Kaide gibi “şer gösterilen örgütler” ABD ve sömürgeci Batı'ya karşı savaşırken, Paralel zihniyet, ABD, İsrail ve sömürgeci Batı’nın çıkarları ve onların gözüne girmek için, onların güdülemesiyle ve onların desteğiyle Yeni Türkiye’ye karşı savaşıyor. Onların “diyalogcu” “Ilımlı İslam” iltifatına mazhar olmak için, “Sulandırılmış İslam” üretmeye çalışıyor. Hıristiyanlık gibi Müslümanlık'ta da “Protestan bir İslam” kurgulanmak isteniyor.
Paralel zihniyeti artık İslam ülkelerinin medyası değil, Wall Street Jurnal, Washington Post, New York Times, The Ekonomist, BBC, Der Spiegel gibi uluslararası düzenin medyası savunuyor. ABD Başkanı Barack Obama’ya da karşı olan, CIA ve MOSSAD bağlantılı Morthon Abromowitz, Eric Edelman gibi ABD’li derin Neocon takımı ve bazı AB yetkilileri savunuyor, destekliyorlar. Bu da kimin namına operasyonlar yapıldığını kimler adına darbe planları sahnelendiğini gösteriyor.
Alper TAN
30.01.2014
AŞAĞIDAKİ YAZILAR DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR
PARALEL CIA PARALEL MOSSAD İÇERİDE
KARANLIK ADAMIN KALBİNE GİRMEK!
BİLDİRİ DAĞITAN SAVCI MI ADALET DAĞITAN HAKİM Mİ?
VESAYETÇİ MÜSLÜMANLARLA İMTİHANIMIZ-MISIR VE TÜRKİYE
MISIR'DA PISIRIK MÜSLÜMANLIĞIN SONU
KÜRESEL PROJELERE KÜRESEL DARBE
TAKSİM DEREBEYLİĞİ'Nİ KİM KURDU?
rum.1987 Yılından Bu yana Zaman Gazetesi Abonesiyim. Ancak ya
pılan yayın ve icraatten Eğitim Bilimlerindeki HAŞLANMIŞ KURBAĞA mi
salini anladım.Kurbağayı direk 50-60 derecelik sıcak suya atarsanız zıp
lar çıkar. Ancak 20 derecelik suya atarsanız zıplamaz ve yavaş yavaş ısıtırsanız alışıır, ancak belli dereceden sonra ölür.Gezi pakı bildirisinin kanal istanbul bölümünü zaman gazetesi daha yeni dillendirmeye başladı. ...